Bir Çiçeğin Hayali

Bahçesinde azizce bir ruh biriktiren küçük bir ev. Salkım söğüdün saçakları altında büyükçe bir sedirde oturulan, leylakların bin bir renkli çiçeklerin olduğu bir bahçede ömür sürdürülen bir yer burası ve çiçeklerin kokusuna, çocukların hayatına, türkülerin diline, kitapların içine bir şekilde girmiş bir şekilde sinmiş biri. 

Hayali evrendeki her şeyi bilme öğrenme arzusu ve bu öğrendiklerini anlatmak. Kimse dinlemese bahçesindeki ota böceğe çiçeğe anlatacak derdini. Konuşmayı sevdiği kadar dinlemeyi, yazmayı da seviyor. Her gün gelecek diye beklediği mektubuna karşılık bir radyosu var dostu onu selamlayan her sabah uyandıran derdine sine mutluluğuna mendil olan. 

Ömrünce hasretlik çekmiş çekecek de yine. Böyle il il bucak bucak gezip her yere serinlik bir bahçe kuracakmış. Sonra artık kurduğu bahçelerden birinde hayatının geri kalanını sürdürmek için tüm topladığı çiçeklerden, kitaplardan, türkülerden bir yer yapmaya karar vermiş. Burada sevdiği insanlar ile yaşlanmayı, hayatının en güzel yıllarını yaşadığı bahçelerde birilerinin güzel çiçekler ektiği ümidi ile var olmayı düşlüyormuş.

Öyledir ya ömür bahçe kurmaya izin verir mi, yetiştirdiğin çiçeklerin bahçesini görmeye vakit kalır mı bilinmez. Bu ümidin bir bahçeyi var ediyor oluşu bile hayal edilemeyecek kadar güzel.

Bir çiçeğin hayali nedir sevgili okur, birbirinden güzel kokan farklı çiçeklerle birlikte olmak gibisi var mı? Bu kimin hayalidir bilinmez ama her öğretmen biraz kardelen her öğretmen biraz çiğdemdir. Kimisi de dalı kırılmış kayısı ağacına sarılmış yasemindir kim bilir.