Türküler ve Turna
Musa Eroğlu'nun
“Telli turnam selam götür,
Sevgilimin diyarına,
Üzülmesin ağlamasın,
Belki gelirim yarına”
diyerek selam gönderdiği sevgili de bizimdir.
Ercişli Emrah'ın
'Çığrışır bülbüller gelmiyor bağban,
Hoyrat dost bağından gül aldı gitti,
Yüz bin mihnet ile bir bağ bitirdim,
Ben yari bezettim el aldı gitti.' diye yakardığı sevgili de.
Nida Tüfekçi'nin derlediği Yozgat yöresine ait ''Bir Çift Durna'' adlı türküde dalda öylece duran turnaları gören şair, buna oldukça içerler çünkü onlardan haber bekleyenler vardır. Bu yüzden şair turnaya yalvarır:
“ Bir çift durna gördüm durur dallarda,
seversen Mevlayı kalma yollarda,
Sizi bekleyen var bizim ellerde,
bizim ele doğru gidin turnalar”
diyerek, bir an evvel kendisinden aldığı haberi sevdiklerine götürmesini ister.
Turnalar sadece uçuşlarıyla değil, sesleriyle de insanları tarih boyunca etkilemiştir. Şair onun ötüşündeki yakıcılık ile kendi durumu arasında benzeşim kurar. Eşinden ayrılan turna dertli dertli ötmektedir.
“Turnam dertli öttün, derdimi deştin
El vurdun, yaremin başını açtın.”
Türküde de ifade edildiği gibi turnanın dertli ötmesinin iki sebebi vardır; ya eşinden ayrılmış ya da yolunu şaşırmıştır. Turnalar tek eşlidir, bu eşinden ayrıldığında hayatının da son bulduğunu anlamına gelir. Ozan turna ile bağ kurmuş acısını onunla paylaşmıştır. O da sevdiklerinden ayrılmış gurbete düşmüştür, turna ile benzerliği bundandır. Turnaların kilometrelerce yolu hiç duraklamadan gittiğini biliriz, şair bu durumu bildiği için turnanın kendi memleketinden geçmeyeceğine endişelenir ve turnaya seslenir (Aytaş,2003).
“Fazla gitmen bizim köye varınca
Selam söylen eşe dosta sorunca.”
Keskin yöresi türkülerinin önde gelen isimlerinden Hacı Taşan ''Allı Turnam'' türküsünde turnalarla eşe dosta selam gönderir. Turnanın önce güzel şeyler söylemesi tembihler sonra kendi durumundan haber vermesini söyler.
“Allı turnam bizim ele varırsan
Şeker söyle kaymak söyle bal söyle.”
“Eğer bizi sual eden olursa
Boynu bükük benzi soluk yar söyle.”
Aşık tarzı Türk şiirinde önemli bir aşık Erzurumlu Emrah, dost yurduna giden turnalara,
“Uğrar isen yar yanına
Eyle selamı selamı.”
dedikten sonra gurbeti kendi alın yazısı olduğunu söylemiştir. Erzurumlu Emrah'ın tek dileği sevdiğinin elinden bade içmek yare kavuşmaktır. Yalnız bu emeli gerçekleştirebileceğinden de emin değildir.
“Gidin turnalar gidin
Yarime selam edin
Yarim uykuda ise
Uykusun haram edin”
Mardin yöresine ait halk ezgisi Ayfer Vardar'ın o bilinen güzel sesi ile söylediği türküde ise turnaya gideceği yer söylenir. Adresi dahi bellidir.
“Turnam gidersen Mardine
Turnam yare selâm söyle.”
Turnaların türkülerdeki yeri ayrılık ve aşk acısı ile denktir. Velhasıl her türküde ayrı bir hikaye bu hikayeye bağlı bir derinlik vardır. Trenler gibi hasret taşırlar üzerlerinde turnalar. Dedem bu diyardan göç eylemeden evvel bir türkü yakmış, sevenleri de kayda almış. Edirne'de çeltik tarlasında anasından babasından uzak çalışan yaşlı genç herkese memleket özlemi ile dolu bir türkü söylemiş. Ardahan diyara gönderdiği turnaları en son gönül bağına indirivermiş.
Yorumlar
Yorum Gönder