Kimsin sen ?
Ölüm dirilişten evladır. Diriltir bizi ölüm. Tohum verebilmişsek evrene, bir düşünce pay biçebilmiş ise insanlar bizden, yaşamımızın pırıltısı ile ışık saçabilmiş isek ne mutlu.
Yaşam 'sahip olma' üzerine değil de kendini yaşama üzerine olduğu vakit anlam kazanıyor. Yoksa bir şeylere sahip olma peşinde koşup özümüzü kaybedebiliyoruz. Kendini yaşayan insan varlığı, duruşu, hayat düsturu ile diğer insanlara örnek oluyor pek tabii. Başka bir şey yapması da gerekmiyor.
Kimsin sen?
Sofie'nin bir gün kendine gönderilen isimsiz mektupta yazan soru gibi bizim de bir küfürmüşcesine algılamadan kendimize sormamız gereken sorulardan biri, diye düşünüyorum. Sofie'nin çıktığı felsefi yolculuğa çıkma düşüncesi bu yazıya ilham oluyor.
İnsanın özünde ne vardı tarih boyunca sorgulanmış. Rogers Maslow'un söylediği gibi iyilik mi yoksa S. Freud'un dediği gibi kötülük mü ?Mutluluğun sırrı ne? Görmediğini insan sevemez mi? Senin yaratılış amacın ne? Bu dünya niçin var?
Düşünen ve zihnini kurcalayan diri tutanlar ancak var olabilir. Varlıktan kastımız nedir , var olmak kimisine göre nefes almak olabiliyorken kimisine göre yola çıkmak yolda kendini aramak bulmak ve tamamlamak olabiliyor. Biz uyuşturucularımız ile aslında dünyada tam olarak Sofie'nin felsefe hocasının dediği gibi uzun tüylü bir tavşanın tüylerinin en dibindeyiz. Bu şekilde hiçbir şeyi umursamayarak aslında kendimizi kaybediyoruz , özümüzü bulamadan belki de hayata veda ediyoruz sevgili okur.
Var oluşunu tamamlamış biri olarak değil yalnızca kendi zihnini kurcalayan şeylere cevap arayan biri olarak yazıyorum şimdi sizlere. Düşünce bizi var edendir. Bizi tüm canlılardan farklı ve özel kılan şey bu fikir sahibi olma özelliğidir zannımca. İradesiz bir yaşam, keyfi boşa geçirilen zaman zarar vereceği gibi insanı düşünme faaliyetinden uzakta tutar. Jules Payot'un İrade Terbiyesi adlı kitabını okuduğum sıralarda zamanın kıymetinin daha çok farkına varmıştım. Zaman biz kıymetini bilsek de bilmesek de akıyor acımasız bir şekilde. Zaman filmlerdeki gibi geriye de akmıyor. Bundandır düşünmek için acele edelim. Düşünelim kendimizi bulmadan yolu da bulamayız yolcuyu da fark edemeyiz..
Yolda görüşmek ümidiyle, sağlık sevgi esenlikle kal sevgili okur..
Ya uyusan? Ve uyurken rüya görsen? Ve rüyanda cennete gidip hiç bilmediğin çok güzel bir çiçek koparsan? Ya uyandığında çiçeği hala elinde tutsan? Ne olur o zaman? Çiçekli yollarda yürümen dileğiyle...
YanıtlaSilÇiçekli yollar çıksın yolumuza daima sevgili okur. Halihazırda bir hayal aleminde değil miyiz zaten uyumadan da bir rüyada gibi.
Sil