Bozkırdaki çekirdekler



"Bir uçsuz bucaksız bozkır... Ortasında çırılçıplak, umutsuz bir ağaç.."


Bozkırda bir çekirdek yetişir, büyür, serpilir, öğrenir, öğretir. Çekirdekten ağaç olur her biri. Dağ köylerinden, sulak ovadan, bozkırın çorağından kaynak alan çocuklar köyümüzün çocukları bizim evlatlarımız hepsi. Büyük bir ülküsü var köy enstitüsünün her köyde bir Mustafa Kemal yetiştirmek, çocukları okutmak, gerekirse vatan savunmak. Çilelerden yüksünmemek, millet yolunda azla yetinmek. Daha önemlisi uğradığı haksızlığı bile kutsal saymak, er geç düzeleceğine inanmak.. Bu inancını bir an yitirmeden sabırla beklemek.. 


Ağaç umutsuz, bozkırda yalnız değil. Umudu öğretmen, suyu öğretmen, ışığı yine öğretmen. Bir öğretmenin ışığı, suyu, umudu da çocuklar.Köy çiçeklerinin kokusunu içine çekmeye ve gökyüzüne rengarenk hayaller kondurmaya gidiyor öğretmen..

 Bir tren yolu var bakışlarının tesiri altında, bir de boz bahçeyle çevrili küçücük bir okul. Gençlik var okulun içinde bir devrin küçükken büyümüş çocukları. Bir de duvarda asılı gölge. Her şeyi başaracak ruh var gençlikte, o kudret damarlarında. Böyle söylüyor gölge inan diyor kendine. Bir okul düşle kendine bir sınıf hayal et. Bütün duvarlarında izin olsun, elinde gönlünde değiversin tuğlasına taşına. İzi olsun çocukların ruhu dokunsun sınıfa. Sınıf nedir bilsin. Öğretmen nedir görsün. Unutma istikbali belirleyen sensin, benim, biziz..


Öğretmen gücünü toprağından alıyor memleketin, coşkun ırmaklarından, göğün mavisi, bayrağın alından.. Bir de yüreği sıcacık geleceğin aydınlık yüzü çocuklarından. Göçmen kuşlarıyız bu memleketin. Kıvılcım olarak gitmenin gidip de alevler olarak dönmenin öyküsü bu.🍃 




















Yorumlar

Popüler Yayınlar